-
1 kuyusunu kazmak
рыть яму (кому-л.) -
2 kuyu
коло́дец (м)* * *1) коло́децkuyudan su çekmek — брать во́ду из коло́дца
arteziyen kuyusu — артезиа́нский коло́дец
kör kuyu — вы́сохший коло́дец
2) тж. перен. я́маkireç kuyusu — известко́вая я́ма
3) ша́хтный ствол; сква́жинаpetrol ve gaz kuyuları — нефтяны́е и га́зовые сква́жины
••- kuyu gibi
- kuyusunu kazmak
См. также в других словарях:
kuyusunu kazmak — (birinin) birinin yıkımına çalışmak, kötü duruma düşmesini istemek Yüzden ağır durup arkadan kabinenin kuyusunu kazacaksın! M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazmak — i, ar 1) Herhangi bir araçla toprağı açmak, oymak 2) Bu yolla çukur, kuyu, yol vb. oluşturmak Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? M. A. Ersoy 3) Hakketmek Birleşik Sözler kazaratar kumkazan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kazdığı çukura … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendi kuyusunu kendi kazmak — kendine zarar verecek davranışta bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuyu — is. 1) Su katmanına varıncaya kadar derinliğine kazılan, genellikle silindir biçiminde, çevresine duvar örülen, suyundan yararlanılan çukur Kahveci Salih eğilmiş, az evvel sarkıttığı gazozları kuyudan çıkarıyordu. H. Taner 2) Toprağa kazılan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendi — zm. 1) İyelik ekleri alarak kişilerin öz varlığını anlatmaya yarayan dönüşlülük zamiri, zat Kendi ülkemizde kendimizi yok edeceklerdi. R. E. Ünaydın 2) Kişiler üzerinde direnilerek durulduğunu anlatan bir söz Kendisi gelsin. Kendimiz görmeliyiz.… … Çağatay Osmanlı Sözlük